İnsanları istikamete sokmak ve onların bir arada
yaşamalarını temin etmek için bir sistem zaruridir. Bu sistemi yaymak için
işitme temel esastır. Siyasi iktidarlar; işlerini yürütmek, insanları ortak bir
idealde birleştirmek için işitme araçlarına başvururlar. Allah’ın kendisine
peygamberlik verdiğini iddia eden zatlar da iddialarını duyurmak istemişlerdir.
Akıl sahibi kendi fiillerinin hikmet yolundan
çıkmasını çirkin görür. Öyle ise aklı da içine alan âlemlerin hikmetsiz ve abes
olarak yaratılması haydi haydi mümkün değildir. Dolaysıyla âlemin
yaratılmasının bir sebebi vardır. Birbirine zıt olan unsurların terkibinden
meydana gelen âlemin bir yaratılış gayesi olduğu açıktır.
İnsanlar, neyin iyi neyin kötü olduğu hususunda ihtilaf
halindedir. Bazı insanlar, iyi ve kötü konusunda sadece vicdanlarına (insaniyet
gibi kelimelerle) ve kendilerine gelen ilhamlara güvenmektedirler. Hâlbuki ne vicdan
ne de ilham, ilim namına bir şey ifade eder. Esasen iyi kötü konusunda ihtilaf eden
insanların çoğu da yine ilham ve vicdanlarına dayanmaktadır. Her biri kendisinin
hak diğerinin batıl olduğunu iddia etmektedir. Bu durumda insanların arasını bulmak
tabii ki mümkün değildir. İnsanları ikna etmek için akıl sahiplerini aciz bırakacak
bir delil şarttır.
Filozofların küçük âlem dedikleri insan, çeşitli
tabiatlar da yaratılmıştır. Onların hepsinin muhtelif istekleri ve değişik
hevaları mevcuttur. Hemen hepsinde karşı konulmaz şehvetler mevcuttur. İnsan
disipline edilmemiş olsa ve kendi haline bırakılsa hükümdarlık, şeref ve izzet
gibi tahriklerle birbirlerini yok ederlerdi. Bu yüzden insanların arasını uzlaştıracak,
kalplerini ısındıracak, kavgalardan onları uzaklaştıracak bir temel esasın bulunması
zorunludur. İnsanlar birçok şeye muhtaç olarak yaratılmıştır. Lakin ihtiyaçlarını
temin hususunda cehaletleri, heva ve heveslerinin galebe çalma durumu her zaman
mümkündür. İnsanların (huzurlu) yaşamaları ve hayatlarını idame ettirebilmeleri
için (ve öldükten sonraki halleriyle ilgili) kendilerine yol gösterecek ve bu hususları
öğretecek birisi lazımdır. Allah’ın bu gönderilen kişiye, delil vermesi muhakkak
şarttır. Çünkü bizim onu bilmemiz bu delil ile mümkündür. Hakkı bilmekte Peygamber
son sözü söyleyen kişidir. Allah, peygamberleri insanlar için başvurulacak itimatlı
bir yer kılmıştır. Peygamberlerin getirdiği din ile insanlar, Allah’ı bilirler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder