Tevhid Ehli’nin inandığı ilahtan başkasının
ilahlık davası işitilmediği gibi başkasının ilahlığına işaret eden herhangi bir
delil de zikredilmemiştir. Hiç kimsede ila diyebileceğimiz bir mana
bulunamamıştır. Allah’tan başka hiç kimse akılları tesir altına almaya icbar
edecek, mucizelerle teyid edimli peygamber de göndermedi. Öyle ise âlemin yaratıcısının
birden fazla olduğunu söylemek hayale tapmak ve vesveseden ibaret bir
kuruntudur.
Hiç şüphesiz peygamberlerin mucizelerle teyit
edilerek gelmeleri âlemin yaratıcısının bir olduğuna delalet eder. Çünkü eğer
mucizeler, Allah’tan başkasının ilahlığını iptal eder ve eğer başka ilah
olsaydı bu mucizeleri durdurmak için elinden geleni yapardı. Böyle bir hadise
ise yani peygamberlerin mucizelerini durdurma keyfiyeti hiçbir dönemde
yaşanmamıştır. Bununla birlikte müstekbirler ve inatçılar, insanların sözlerini
ilahi bir söz gibi lanse etmeye çalışan kimseler bütün sayısal güçlerine ve
kuvvetlerine rağmen peygamberlerin mucizesi gibi bir mucize getiremedikleri
gibi peygamberlerin mucizelerini de engelleyememişlerdir. Zira Hak İlah ve
mahlûkatı yaratan bir tek ve Kahhar Allah’tan başkası değildir.
Aklen sabittir ki; âlemin yaratıcısı birden
fazla olsaydı her ikisinin de ilahlığı iptal olurdu. Şöyle ki; herhangi bir
şeyi onlardan biri, yaratmak istese diğeri onu yok etmek isterdi. Bu durumda
ise âlem diye bir şey meydana gelmez ve âlemde istikrar söz konusu olmazdı. İki
ilah olsaydı iki aciz varlık karşımıza çıkardı.
Padişahlar ve hükümetlerin en bariz vasfı
kendilerinin iktidarına ortak olmak isteyenlerle mücadele etmek, onları yenmek
ve iktidarı taşımak hususunda çift başlılığa izin vermemektir. İki başlılık
olduğu zaman muhakkak biri diğerini, hükmünü infaz etmekten men eder ve gücü
yettiğince diğerinin iktidarını zaafa uğratmaya çalışır. Bu adeta yeryüzünün
kanunudur. Âlemde de çok ilah olsaydı ilahlar arasında mutlaka çatışma meydana
gelirdi. Bir ayette şöyle buyrulur: “De ki: “Allah ile birlikte dedikleri gibi
ilahlar olsaydı, o takdirde onlar Arş’ın sahibine bir yol ararlardı.” (İsra
Suresi: 42) Ayrıca Allah’tan başka ilah olsaydı yeryüzü fesada uğrardı. Bir
ayette şöyle buyrulur: “Eğer yer
ile gökte Allah'tan başka
ilâhlar olsaydı, bunların ikisi de muhakkak fesada uğrar yok olurdu. O halde
Arş'ın Rabbi olan Allah, onların vasfetmekte oldukları şeylerden (bütün
noksanlıklardan) beridir, münezzehtir.” (Enbiya Suresi: 22)
Eğer başka bir ilah olmuş olsaydı, kendi
gücünü, hikmetini izhar etmek isteyecek ve kendi fiillerini mutlaka Allah’ın
fiillerinden ayırmak için mücadele edecekti. Çünkü şöyle buyrulmaktadır: “Allah
evlat edinmemiştir. O’nunla beraber hiçbir ilah da yoktur. Aksi takdirde her
ilah kendi yarattığını yanında götürür (idare eder) ve bir gün muhakkak onlardan biri diğerine
galip gelirdi. Allah onların yakıştırdıkları şeylerden münezzehtir.” (Mü’minun
Suresi: 91) Bir başka ayette de şöyle buyrulmaktadır: “De ki: “Göklerin ve
yerin Rabbi kimdir?” De ki: “Allah'dır”. De ki: “Allah'dan başkalarını, o kendi
kendilerine ne bir fayda, ne de bir zarar verebilenleri dostlar mı
ediniyorsunuz?” De ki: “Hiç kör ile gören bir olur mu? Hiç karanlıklarla
aydınlık bir olur mu?” Yoksa Allah'a, O'nun
gibi yaratan birtakım ortaklar buldular da, bu yaratış kendilerince
birbirine benzer mi göründü? De ki: “Allah, her şeyi yaratandır. O, birdir. Her şeye üstün ve kahredicidir.” (Rad
Suresi: 16)
Eğer başka bir ilah olsaydı her biri diğerini
memnun etmeye çalışırdı. Birbirlerini idare etmeye çalışırlardı ki; tek başına
bu bile ilahlığın vasfına aykırıdır. Buraya kadar anlattığımız ilah ve
ilahlığın vasfı açısından tek ilah olmanın zarureti idi. Şimdi meseleye bir de
yaratılmışlar açısından bakalım.
Eğer birden fazla ilah olsaydı, âlemin bütün
işleri karmakarışık olurdu ve asla istikrarı söz konusu olmazdı. Yazlar ve
kışlar yer değiştirir, bitkilerin yerden çıktıktan sonra olgunlaşabilir, Güneş,
Ay ve yıldızların seyri darmadağın olabilir, insanın gıda maddeleri sürekli
değişebilir, hayvanlar bir var olup bir yok olabilirdi. Ve akla hayale gelmedik
gariplikler…
Âlemde bir düzen, nizam ve yol olduğuna ve âlemde
kanunlar yer olduğuna göre ve bu kanunlar, birçok idarecinin idaresiyle mümkün
olmayacağına göre âlemin yaratıcısı birdir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder