16 Mayıs 2014 Cuma

Âlemin Yaratıcısı Birdir

Tevhid Ehli’nin inandığı ilahtan başkasının ilahlık davası işitilmediği gibi başkasının ilahlığına işaret eden herhangi bir delil de zikredilmemiştir. Hiç kimsede ila diyebileceğimiz bir mana bulunamamıştır. Allah’tan başka hiç kimse akılları tesir altına almaya icbar edecek, mucizelerle teyid edimli peygamber de göndermedi. Öyle ise âlemin yaratıcısının birden fazla olduğunu söylemek hayale tapmak ve vesveseden ibaret bir kuruntudur.
Hiç şüphesiz peygamberlerin mucizelerle teyit edilerek gelmeleri âlemin yaratıcısının bir olduğuna delalet eder. Çünkü eğer mucizeler, Allah’tan başkasının ilahlığını iptal eder ve eğer başka ilah olsaydı bu mucizeleri durdurmak için elinden geleni yapardı. Böyle bir hadise ise yani peygamberlerin mucizelerini durdurma keyfiyeti hiçbir dönemde yaşanmamıştır. Bununla birlikte müstekbirler ve inatçılar, insanların sözlerini ilahi bir söz gibi lanse etmeye çalışan kimseler bütün sayısal güçlerine ve kuvvetlerine rağmen peygamberlerin mucizesi gibi bir mucize getiremedikleri gibi peygamberlerin mucizelerini de engelleyememişlerdir. Zira Hak İlah ve mahlûkatı yaratan bir tek ve Kahhar Allah’tan başkası değildir.
Aklen sabittir ki; âlemin yaratıcısı birden fazla olsaydı her ikisinin de ilahlığı iptal olurdu. Şöyle ki; herhangi bir şeyi onlardan biri, yaratmak istese diğeri onu yok etmek isterdi. Bu durumda ise âlem diye bir şey meydana gelmez ve âlemde istikrar söz konusu olmazdı. İki ilah olsaydı iki aciz varlık karşımıza çıkardı.   
Padişahlar ve hükümetlerin en bariz vasfı kendilerinin iktidarına ortak olmak isteyenlerle mücadele etmek, onları yenmek ve iktidarı taşımak hususunda çift başlılığa izin vermemektir. İki başlılık olduğu zaman muhakkak biri diğerini, hükmünü infaz etmekten men eder ve gücü yettiğince diğerinin iktidarını zaafa uğratmaya çalışır. Bu adeta yeryüzünün kanunudur. Âlemde de çok ilah olsaydı ilahlar arasında mutlaka çatışma meydana gelirdi. Bir ayette şöyle buyrulur: “De ki: “Allah ile birlikte dedikleri gibi ilahlar olsaydı, o takdirde onlar Arş’ın sahibine bir yol ararlardı.” (İsra Suresi: 42) Ayrıca Allah’tan başka ilah olsaydı yeryüzü fesada uğrardı. Bir ayette şöyle buyrulur: “Eğer yer ile gökte Allah'tan başka ilâhlar olsaydı, bunların ikisi de muhakkak fesada uğrar yok olurdu. O halde Arş'ın Rabbi olan Allah, onların vasfetmekte oldukları şeylerden (bütün noksanlıklardan) beridir, münezzehtir.” (Enbiya Suresi: 22)
Eğer başka bir ilah olmuş olsaydı, kendi gücünü, hikmetini izhar etmek isteyecek ve kendi fiillerini mutlaka Allah’ın fiillerinden ayırmak için mücadele edecekti. Çünkü şöyle buyrulmaktadır: “Allah evlat edinmemiştir. O’nunla beraber hiçbir ilah da yoktur. Aksi takdirde her ilah kendi yarattığını yanında götürür (idare eder)  ve bir gün muhakkak onlardan biri diğerine galip gelirdi. Allah onların yakıştırdıkları şeylerden münezzehtir.” (Mü’minun Suresi: 91) Bir başka ayette de şöyle buyrulmaktadır: “De ki: “Göklerin ve yerin Rabbi kimdir?” De ki: “Allah'dır”. De ki: “Allah'dan başkalarını, o kendi kendilerine ne bir fayda, ne de bir zarar verebilenleri dostlar mı ediniyorsunuz?” De ki: “Hiç kör ile gören bir olur mu? Hiç karanlıklarla aydınlık bir olur mu?” Yoksa Allah'a, O'nun gibi yaratan birtakım ortaklar buldular da, bu yaratış kendilerince birbirine benzer mi göründü? De ki: “Allah, her şeyi yaratandır. O, birdir. Her şeye üstün ve kahredicidir.” (Rad Suresi: 16)
Eğer başka bir ilah olsaydı her biri diğerini memnun etmeye çalışırdı. Birbirlerini idare etmeye çalışırlardı ki; tek başına bu bile ilahlığın vasfına aykırıdır. Buraya kadar anlattığımız ilah ve ilahlığın vasfı açısından tek ilah olmanın zarureti idi. Şimdi meseleye bir de yaratılmışlar açısından bakalım.
Eğer birden fazla ilah olsaydı, âlemin bütün işleri karmakarışık olurdu ve asla istikrarı söz konusu olmazdı. Yazlar ve kışlar yer değiştirir, bitkilerin yerden çıktıktan sonra olgunlaşabilir, Güneş, Ay ve yıldızların seyri darmadağın olabilir, insanın gıda maddeleri sürekli değişebilir, hayvanlar bir var olup bir yok olabilirdi. Ve akla hayale gelmedik gariplikler…

Âlemde bir düzen, nizam ve yol olduğuna ve âlemde kanunlar yer olduğuna göre ve bu kanunlar, birçok idarecinin idaresiyle mümkün olmayacağına göre âlemin yaratıcısı birdir. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder